Paylaşmak için :)

Merhaba! Ben Alp Akpınar, Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’ni 2014’te kazandım. Daha sonrasında Fizik bölümü ile de çift ana dal yaparak 2018 yılında mezun oldum.

Lisans mezuniyetimin ardından Boston Üniversitesi’nde Fizik bölümünden doktora kabulü aldım. Doktoramın başlangıcından itibaren, öğretim ve araştırma asistanlığı yapmaktayım. Son üç senedir de CERN bünyesindeki CMS deneyinde çalışmalar yapıyorum. (Sonraki yazılarımda CERN tecrübemi de paylaşacağım.)

KampüsteKal Blog için şu ana kadar edindiğim tecrübemle; yurt dışında doktora yapma süreci ile ilgili yol gösterici bilgiler vererek bir yazı dizisi oluşturacağım.

İlk yazıda, doktora yapma kararı ile doktora başvurularında önemli olan etkenlere değineceğim.

Umarım doktora yapmayı düşünen ve bu konuda karar vermeye çalışanlar için faydalı bir yazı dizisi olur!

Doktora yapmak (veya yapmamak)

Bir doktora programına katılma kararı, çok sayıda lisans ve yüksek lisans öğrencisinin karşısına çıkıyor. Peki doktora yapmak size göre mi, kişisel amaçlarınızla örtüşüyor mu? Bu kararı verirken birkaç konu hakkında düşünmek faydalı olabilir.

Doktora, her şeyden önce akademik araştırma yapma deneyimi kazandıran bir derece. Bu yüzden doktora yapmayı düşündüğünüz alanda bir araştırmacı olarak çalışmanın sizin kariyer amaçlarınızla örtüşüp örtüşmediğini düşünmek yararlı olacaktır: Üniversitede bir araştırmacı olarak mı çalışmak istiyorsunuz? Veya spesifik alanlarda yeni teknolojiler üzerinde çalışmak size ilginç mi geliyor? Araştırma yapmak ilginizi çekiyorsa, kendinize bir araştırma alanı belirlemeye çalışın: Hangi konuda akademik araştırma yapmak (en azından önünüzdeki birkaç sene) ilginizi çeker?

Bu soruları cevaplamak için iyi bir yol, doktora programına başvurmadan önce ilgilendiğiniz alanda araştırma tecrübesi edinmektir. Bunun için üniversitenizde ilgilendiğiniz konular üzerinde çalışan öğretim üyeleriyle iletişime geçebilir, ya da başka üniversitelerde (hatta yurtdışında bile) yaz araştırma stajlarını takip edebilirsiniz. Bu şekilde kazanacağınız tecrübeler sayesinde ilgi alanlarınızı, hangi yönde araştırmalar yapmak istediğinizi daha iyi tanımlayabilirsiniz, ya da akademik araştırmanın size göre olmadığını fark ederseniz, buna göre yeni bir yol çizebilirsiniz.

Özetle, lisansta veya yüksek lisansta bir akademik araştırma tecrübe etmek; doktoranın sizin için uygun olup olmadığına yol gösterebilir.

Doktora başvuruları: Önemli faktörler neler?

Doktora programına başvurma kararını verdiyseniz, bu başvurularda önemli olabilecek birkaç konudan bahsedelim. En önemli etkenlerden bazıları şu şekilde listelenebilir:

  • Öğretim üyelerinden alınacak olan referans mektupları,
  • Kişisel amaç yazısı (ünlü İngilizce adı Statement of Purpose: SOP olarak geçer),
  • Genel not ortalaması.

Bunların yanında, yurtdışına yapılan doktora başvurularında girilmesi gereken bazı sınavlar da önemli rol oynayabiliyor.

ABD başvuruları için GRE sınavı ve TOEFL, IELTS gibi dil sınavları buna örnek gösterilebilir. İlerleyen paragraflarda kısaca bu faktörlere değineceğim.

Kişisel amaç yazısı, sizin o ana kadar edindiğiniz tecrübeyle ve kariyer planlarınızla, başvurduğunuz doktora programı için neden iyi bir aday olduğunuzu göstermek açısından önemlidir. Bu yazıda şu noktalara dikkat çekilebilir:

  • Araştırma alanına dair şu ana kadar edinilen tecrübe,
  • Kariyer planlarınız ve bu doktora programının sizin hedeflerinize ulaşmanıza nasıl yardımcı olacağı,
  • Bu programa katılmak için sebepleriniz ve motivasyonunuz. (Çalışmak istediğiniz öğretim üyeleri buna güzel bir örnek olabilir.) 

Referans mektupları: İstenen referans mektubu sayısı üniversiteye göre değişebilir. Ancak yaygın olarak üç referans mektubu istenir. Dersini aldığınız veya beraber araştırma yaptığınız öğretim üyeleri ile bunun için iletişime geçebilirsiniz. En etkili referans mektupları, beraber araştırma yaptığınız ve sizi iyi tanıyan öğretim üyelerinden gelebilir. İyi bir not ile geçtiğiniz öğretim üyelerinden de referans isteyebilirsiniz. ?

Başvuru son tarihlerine dikkat ederek, referans mektuplarını isteyeceğiniz kişileri belirleyip onlara bir an önce sormakta fayda var. Çünkü referans mektubunun da size iletilmesi belirli bir süre alabilir.

Doktora başvurularında genel not ortalaması (GNO) da önemli bir rol oynayabiliyor. Tabii ki, GNO tek başına bir doktora başvurusunun sonucunu belirlemeyebilir: SOP, referans mektupları, varsa araştırma tecrübesi gibi faktörler de eşit derecede önemli. Buna rağmen çok düşük bir GNO, bir başvurunun kabul şansını azaltabilir.

GNO için net bir alt limit genellikle söylenemez. Ama öğrenciler arasında 3.50 ve üstü GNO’nun başvurular için daha ideal olduğuna dair bir görüş yaygın.

Son olarak, yurtdışı başvuruları için TOEFL ve IELTS gibi dil sınavlarına girmeniz gerekiyor. Başvurmayı düşündüğünüz üniversitenin hangi sınavı kabul ettiğini mutlaka araştırın. Ancak, genellikle ABD üniversitelerinde TOEFL daha geçerli olurken; İngiliz üniversitelerinde IELTS daha yaygın olarak istenebiliyor.

Bu sınavlar, İngilizce diline hakim olduğunuzu göstermek için önemli. TOEFL özelinde 100 ve üzeri bir skor (120 üzerinden) genellikle iyi olarak değerlendirilir. Ama çoğu başvuruda, güçlü referans mektupları veya iyi hazırlanmış bir SOP, 5 ya da 10 puan daha yüksek olan TOEFL skorundan daha çok önem taşıyabiliyor.

Doktora başvurusundaki önemli etkenleri genel olarak bu şekilde özetleyebiliriz. Umuyorum ki doktora konusunda karar vermeye çalışanlar için en azından birkaç soruyu cevaplayabilmişimdir. Sonraki yazımda, Amerika’da doktora öğrencisi olarak yaşadığım sosyal ve akademik tecrübelerden bahsedeceğim.

Görsel Kaynak : Unsplash


Paylaşmak için :)